_edited.jpg)
Karma astrolojide Terazi burcu, ruhun “öteki” ile yüzleştiği, ilişkiler aracılığıyla kendini tanıdığı ve içsel dengeyi öğrenmeye geldiği aşamadır. Bu burçta doğan bir ruh, geçmiş yaşamlarında ya fazla bencil davranmış, kendi ihtiyaçlarını merkeze koymuş ya da tam tersine başkalarının hayatında kaybolmuş olabilir. Şimdi ise evren ona, “Ben” ile “Sen” arasında bir köprü kurmayı, birlikte var olmanın sanatını öğretmektedir.
Terazi'nin ruhsal yolculuğu aynalarla doludur. Karşısına çıkan herkes, içinde çözülmemiş bir parçayı yansıtır. Çünkü bu burcun karması, ilişkideki dengeyi bulmak üzerinedir. Ne kendini yok sayarak başkası için yaşamak, ne de sadece kendi isteklerini dayatarak ilerlemek… Ruh bu kez uyumu, ortak noktayı ve şefkatli dengeyi inşa etmeyi öğrenmelidir.
Geçmiş yaşamda adaletsizliğe uğramış ya da başkalarına adaletsizlik yapmış bir ruh, bu hayatta Terazi burcuyla dünyaya gelir. Bu yüzden hak, hukuk, adalet, eşitlik gibi temalar onun için sadece kavram değil, ruhsal yaradır. Dengesizlik onu rahatsız eder çünkü iç dünyasında hâlâ çözümlenmemiş duygusal teraziler vardır.
Terazi burcu, karma döngüsünde ilişkilerle olgunlaşan ruh demektir. Aşk, ortaklık, arkadaşlık ya da toplumla kurulan bağlar… Hepsi ruhun evrimsel sürecinde anahtar rol oynar. Ama esas mesele şu sorudadır: “İlişkilerimde gerçekten ben kimim?” Çünkü Terazi ruhu, başkalarıyla kurduğu bağlarda kendini unutma tuzağına da düşebilir.
Bu hayatın görevi şudur: İç dengeyi kurmadan dışarıda uyum olmaz. Kendi içinde adil olmayan bir ruh, başkasına adalet dağıtamaz. Terazi’nin karması; sevgiyle sınır çizmek, anlayışla hayır demek, uyum sağlarken kendini kaybetmemektir. Ve ancak içsel terazisini dengelediğinde, gerçek barışı yayabilir.
_edited.jpg)