
Karma astrolojiye göre Koç burcu, ruhun dünyaya ilk kez gözlerini açtığı, ilksel cesaretin ve benliğin uyanış noktasıdır. Bu burcun ardında yatan ruhsal öykü, bir savaşçının, varoluş sahnesine “Ben buradayım!” diyerek attığı ilk adımdır. Koç burcu, geçmiş yaşamlarında kendini yeterince ortaya koyamamış, hep başkalarının gölgesinde kalmış bir ruhun bu kez öne çıkmaya ant içmiş halidir. Bu nedenle Koç'un yolculuğu bireyselleşme, cesaret, irade ve öz liderlik sınavlarıyla doludur.
Evrenin sonsuz döngüsünde ruh, artık başkasının çizdiği yolları değil, kendi yolunu yürümeyi öğrenmek zorundadır. Karma astrolojide Koç, geçmiş yaşamdan taşınan bağımlılık kalıplarını kırmak üzere seçilmiş bir başlangıç noktasıdır. Belki önceki yaşamlarında bir kalabalığın parçasıydı, belki bir ailenin, toplumun, sistemin ya da inancın tutsağıydı… Ancak bu kez evren ona diyor ki: “Şimdi kendi sesini duyurma zamanı.”
Bu yüzden Koç burcu insanları içsel olarak hep bir başlangıç enerjisi taşırlar. Hatalarından ders çıkararak ilerlemek, risk almak, özgür olmak, korkularına rağmen adım atmak zorundadırlar. Bu yaşamda gösterdikleri öfke, sabırsızlık ya da fevrilik aslında bastırılmış bireyselliğin dışavurumudur. Onların ruhu, cesaret ederek arınır. Çünkü Koç burcu karması, korkusuz olmayı değil, korkulara rağmen harekete geçmeyi öğrenmek üzerinedir.
Bu yüzden Koç’un kaderi, bazen yalnızlıkla, bazen mücadeleyle, bazen de ilklerin getirdiği sorumlulukla şekillenir. Ama ne olursa olsun, onların hikâyesi hep bir doğumun, bir kıvılcımın, bir liderin hikâyesidir. Koç ruhu, kendi yolunu açarken başkalarına da ilham olmayı öğrenir. Zira geçmişte kendini feda eden ruh, bu kez kendi ışığını yakmak için gelmiştir.
