%20(1)_edited.jpg)
Karma astrolojide Akrep burcu, ruhun en karanlıkla en aydınlık arasındaki ince çizgide yürümeyi öğrendiği, geçmiş yaşamın travmalarını bu hayatta güç ve bilgelik hâline dönüştürdüğü kutsal bir duraktır. Bu burçla gelen ruh, önceki enkarnasyonlarında ağır kayıplar, ihanetler, güç savaşları, manipülasyonlar ya da derin duygusal travmalar yaşamış olabilir. Şimdi bu yaşamda evren ona, gölgeleri ışığa dönüştürmeyi ve yeniden doğmayı öğretmektedir.
Akrep’in ruhsal yolculuğu bir mağaranın derinliklerinden başlar. Herkesin kaçtığı yerde kalmayı seçer çünkü o bilir: Gerçek güç, karanlığa cesaretle bakabilenindir. Bu ruh yüzleşmeden kaçamaz. Bastırdığı ne varsa – kıskançlık, öfke, takıntı, kayıp korkusu, ölüm temaları – bu hayatta bir bir karşısına dikilir. Ama bunlar ceza değil, dönüşüm davetidir.
Bu burcun karması, gücü doğru kullanmakla ilgilidir. Geçmişte sahip olduğu gücü başkaları üzerinde baskı kurmak için kullanmışsa, bu yaşamda o baskıyı deneyimleyebilir. Ya da tam tersi, kurban olmuş bir ruh şimdi kendi sınırlarını çizmeyi, içsel kontrolünü ele almayı öğrenir. Her iki durumda da ruhun dersi şudur: “Yıkımın içinden yaratımı doğurmak.”
Akrep burcu aynı zamanda şifacıdır. Ama bu şifa kolay yoldan gelmez. Önce kendi acısını tanır, sonra başkalarının yarasına el sürebilir. Bu burcun insanı sezgileriyle, rüyalarıyla, kriz anlarındaki derin algısıyla ruhsal olarak çok güçlüdür. Ama bu güç, ego değil, teslimiyet gerektirir. Çünkü ölüm-süreçleri olmadan yeniden doğum olmaz.
Bu yaşamın ruhsal görevi şudur: Yıkımı bir son değil, başlangıç olarak görmek. Acıdan kaçmak değil, acının içinden geçerek özü bulmak. Akrep’in karma yolculuğu, ruhun kendini yeniden inşa ettiği, yok oluşun içinden bir bilge olarak çıktığı yoldur. Ve o yolda yürüyenler, bir kez dönüşünce artık asla eskisi gibi olmaz.
%20(1)_edited.jpg)